Pardus... Özgürlük İçin...
<
Bir uygulama geliştirme ya da var olan uygulamaya bir ek, değişiklik yapmak, analiz, tasarım, geliştirme, test, hata düzeltme, test, tasarım düzeltme, test, test rutini düzeltme, gene test gibi döngüsel bir süreçtir. Bu süreç içerisinde kritik olmasına rağmen belki de en küçük alan programlamlama parçasıdır fakat hemen göze çarpacağı üzere en önemli parça ise test dir. Özellikle büyük projelerde, projenin başarısını arttırmak için bu süreçlerin en iyi nasıl yönetilebileceğine dair çeşitli çalışmalar yapılmış, yapılmakta*. Bu süreç içerisinde bir programcıdan beklenmesi gereken yapılmış bir analiz üzerinde, yapılmış bir tasarımı istenilen programlama dili ile üretmektir ya da en azından böyle olmalıdır. Fakat gerçek hayatta karşımıza çıkan ise, programcıdan
  • analiz olduğu iddia edilen, kullanıcının taleplerinden yola çıkarak uygulamayı geliştirmesi
  • uygulama bittikten sonra kullanıcının bakıp, verilmiş olan hiçbir dokümanda yazmayan bir şey için "ama bu böyle olmaz ki, bu ama hep böyledir" dediği, iş kurallarının o olmazsa olmaz olan parçasını ondan daha iyi bilmesi
  • araya başka işler ekleyen proje yöneticisinin, sanki diğer işleri kendisi araya eklememiş gibi "ne zaman bitecek?" tacizine katlanması
  • her zaman acil olan uygulama ihtiyacını gerekirse uyumadan karşılaması
  • kendi yazdığı uygulamayı test etmesi
  • uygulama kurulumunu yapması
  • gerekli olan sunucu ve ağ ortamlarını en iyi şekilde bilip ayarlaması
  • daha sonra kullanıcıya bu uygulamayı nasıl kullanacağına dair eğitim vermesi hatta kullanım kılavuzlarını yazması
  • kullanıcıların ya da sistem yöneticilerinin girmesi gereken ilk başlangıç değerlerini girmesi
  • bu değerlerden ya da alınan verilerdeki herhangi bir bozukluktan kaynaklanan beklenmeyen durumların neler olduğunu bulup bir de bunların neden böyle olduğuna dair kullanıcıyı ikna etmesi
  • sistem yöneticileri ya da kullanıcılar tarafından yapılan işlemler sonucunda hata alındığında, bir destek uzmanı olarak hatanın ne olduğunu tahmin edip ( "Tam şunu yapıyorduk ki hata aldık." "Hata mesajı nedir?" "Okumadım" ) karşı tarafın hiçbir şey yapmasına gerek kalmadan nerdeyse mucizevi bir şekilde çözmesi
  • zamanında yapılmamış testler yüzünden çıkan hataları çözmek üzere gecenin bir yarısı gidip hiç bir kullanım hakkı olmayan sistemlerde veri düzenlemeye çalışması
  • yukarıda sayılanların kat kat fazlasına hiç sesini çıkarmadan katlanması
beklenmektedir. Bütün bu iş yükünden sonra da, sürecin yanlış işlediğini, projenin başarı oranının düştüğünü defalarca söylemenize rağmen, uygulamaların, kalitesi ve neden zamanında bitmediğine dair sorgulanırsınız. Peki, sistem analist olarak, sistem tasarımcısı olarak, programcı olarak, test uzmanı olarak, teknik doküman yazarı olarak, destek uzmanı olarak, proje ve ekip yöneticisi olarak, sorumluluğunuz nerden nereye kadardır? Araştırmaya üşenenler için uygulama geliştirme süreçlerine dair bir miktar bağ : agilemanifesto.org agilealliance.org extremeprogramming.org xprogramming.com pairprogramming.com
/p>
<

<5yorum:

    <
  • <Blogger cumartesi saat 'de yazdı < /p>

  • <
  • <Blogger volki saat 'de yazdı < /p>

  • <

  • Ben de bir gün kötü programcılardan ve programcılıktan çektiklerim şeklinde bir yazı yazayım da onu okuyun. "Yahu bir insan bu kadar da salak olmaz ki ama..." dedirttiren, bir kaşık suyu alıp geleceğinizi karartmanıza sebep olabilecek mahlukatlar ile çalışma zorunlulukları, hayata dair umutları söndürme girişiminde bulunuyorlar.

    Bir de insan uzun süre iyi programcılarla çalıştıktan sonra, şu işine ilgisizlerin eline düştüğü zaman...

    Offf of özlüyürum bazen test yapmanın, matematik problemi çözmek gibi olduğu zamanları..../p>

    <Anonymous Adsız saat 'de yazdı < /p>

  • <

  • Çünkü bir yazılım ekibinde bu söylenen tüm görevlerin birilerinin tarafından yapılması gerekir. Müşteri sadece yazılımın çalışmasını ister. Zaten teknik bilgisi de bunun ötesine yetmez. Yazılımcılar genelde diğer insanların teknik yetenek ve bilgilerinin azlığını gözden kaçırıyorlar, herkesin kendileri kadar mükemmel bilgisayar kullandığını falan zannediyorlar. Biraz da çuvaldızı kendimize batırmamız lazım diyorum./p>

    <Anonymous Adsız saat 'de yazdı < /p>

  • <

  • Ayrıca yukarıda sayılan işlerin önemli bir kısmı tek kişilik bir yazılım firmasında bile bir kişinin işi değildir. Kullanıcının yapması gereken testi onun yerine başka kimse yapamaz. ( Çuvaldız batıralım, tek kişilik firmaların en önemli problemi, bu bahsi geçen iş tanımını, işi alırken müşteri ya da aracıyla yapamamış / yapmamış olmaktır. )

    Kullanıcılar yeterli teknik bilgiye sahip değil onun yerine onun işlerini de ben yapayım görüşü, bitmeyecek projelerin başlama ve sürünmesinin temel nedeni... ( Burda çuvaldızı batırıp bir diğer nedeninde müşterinin o an istemediği fakat lazım olacağı düşünülen özellikleri programcının uygulamaya ekleme çalışması olduğunu da belirtmeli. )

    Müşterinin ( burda müşteriden kasıt para ödeyecek yöneticilerdir ) temel isteğinin yazılımın çalışması olduğunu kabul ediyorum, fakat özel hazırlanan bir uygulamanın ( hatta genele hazırlanmış fakat o işletmeye yerleştirilen bir uygulamanın ) başarılı olabilmesi için o işletme içerisinde de bu uygulamanın işleyişi konusunda istekli ve yetenekli kişiler gerekmektedir. ( Çuvaldız batıralım, tek kişilik yazılım firmaları, para alabilmek için bahsi geçen müşterilerin çeşitli kaprislerine boyun eğmek durumunda kalır. )

    Tek kişilik yazılım firmaları her şeyiyle sömürülebilecek, her şeyden en iyi anlayan teknik insanlar değildir. ( Gene çuvaldız batıralım çoğu kendini böyle zanneder [ ben dahil ] )/p>

    <Blogger Hakan Uygun saat 'de yazdı < /p>

  • <

<< Geri dön

< <