
<

Uzun İhsan Efendi namlı
İhsan Oktay Anar'ın,
Puslu Kıtalar Atlası,
Kitab-ül Hiyel ve
Efrasiyab'ın Hikayeleri eserlerinden sonra uzun zamandır hasretle beklediğimiz, Kuşunlu Mahzen Katibi Hamamcı Musa Efendi'nin
Tezâkirü'l Mücrimin, Rûznaçe Kisedârı Ölügözlü Cuma Bey'in
Kamûsü'l Desais, Kuşçubaşı Halifesi Kuyruklu Rıza Çelebi'nin
Kitabü'l İber, Masraf Kâtibi Kuzgunî Halim Efendi'nin
Silsiletü'l Havadis ve Vakanuvis Şaşı İkram Efendi'nin
Kevaşifü'l Melânet ve'l Habâset isimli eserlerini kaynak göstererek, ölüme ve ölümsüzlüğe dair bir deniz macerasını naklettiği yeni kitabı
Amat'ı, büyük bir heves ve heyecan ile kıraat ettim. Her zamanki gibi pek lezizdi.
Doğal olarak, herkesin okumasını hararetle tavsiye ettiğim bu kitaptan, şöyle küçük, tadımlık bir cümleyi de nakletmeden geçemiyeceğim :
İksiri içer içmez Kızılcahamam'ın Dağardı köyünde doğduğunu, anasını, babasını, dayısını, amcasını, macera tutkusuyla evden kaçıp Gelibolu'ya hicret eylediğini, gabyar olarak iki yıl çalıştığı yelkenliyi, öldürdüğü lostromonun kuşağından aldığı kesedeki akçelerin sayısını, Galata'da Eflatunî bir aşkla sevdiği o fahişeyi ve en sonunda da kendi adını unutuverdi!
Not : Bu duyuruyu asıl yapmak istediğim yer Okumaevi idi ama sitenin açılmasını bekleyemedim. Neyse herkese iyi okumalar.../p>
<
<
<
<0yorum:
<
<< Geri dön